Yaşlılık Depresyonu Geriatrik Depresyon

Yaşlılık depresyonu nedir? Geriatrik depresyon nedir? Tanı ve tedavide neler yapılır?

Depresyon günümüzde sık görülen ve bireyin günlük yaşamında birtakım sorunlara yol açan ruhsal bir rahatsızlıktır. Her yaşta depresyon görülebiliyor olsa da; yapılan araştırmalarda yaşın ilerlemesiyle fiziksel ve ruhsal yapıdaki değişimler yaşlı bireylerin depresyon açısından risk altında olduğunu göstermektedir. Depresyon, yaşlı bireylerde tek başına ya da başka bir rahatsızlıkla ilişkili olarak ortaya çıkabilir. Teşhis ve tedavi yaşlı bireylerde ne kadar erken olursa yaşam kalitesi olumlu yönde gelişir.

Yaşlılık depresyonunun nedenlerinin başında aslında kayıplar vardır. Bu kayıplar arasında sağlık kaybı, herhangi bir organın fonksiyon kaybı, sevdiklerinin ya da yakınların kaybı ve sosyal konum kaybı yer alır. Aslında bir yandan da ölüm gibi bir gerçeğe bir adım daha yaklaşmış olmak yaşlılık depresyonunun başlıca nedenlerinden biridir. Düşük özsaygı, olumsuz düşünce yapısı ve bazı kişilik özellikleri yaşlılarda depresyon gelişme riskini artırır. Ailede depresyon öyküsünün olması, eş ya da çocuk kaybı, bakımevinde ya da huzur evinde kalınması, sosyal izolasyon ve sosyal desteğin azalması sık görülen yaşlılık depresyonu nedenlerindendir. Beyin kimyasında bozulmalar, beslenme yetersizliği, kalp krizi, kanser, kronik hastalıklar, beyin ve hormon hastalıkları depresyona yakalanma riskini artıran sağlık durumlarıdır. Genel anlamda yaşlılarda depresyon, yaşanan olaylar ve sağlık sorunlarıyla tetiklenir.

Yaşlılık depresyonunda bedensel şikayetler ön plandadır. Artan fiziksel ağrılara unutkanlık ve sosyal fonksiyonlarda azalma durumu eşlik eder. Fiziksel sıkıntılar depresyon olma olasılığını artırdığı gibi depresyon da fiziksel sıkıntıların oluşmasını kolaylaştırır. Depresyonda olan yaşlılar kendini “hasta” olarak algılar. Çok fazla doktora giden yaşlı bireylerin birçoğunda ciddi düzeyde depresyon vardır. Genellikle bir yaşlıya nasılsın diye sorulduğunda başının ağrısından tutun, iki adım atınca nefesinin daralmasından, mide şikayetlerine ve bacaklarının tutmamasına varan fiziksel şikayetlerini daha çok dile getirir. Fakat, psikolojik sağlığıyla ilgili açıkça sorular sorulsa bile cevap vermekten kaçınabilir. Özellikle fiziksel şikayetler yaşlılık depresyonunda çoğu zaman paralel ilerler. Fiziksel yetilerin azalmasıyla birlikte günlük işleri yapmakta zorlanma, sosyal ilişkilerde zayıflama, temizlik ve bakımı ihmal etme durumu gözlendiği için yaşlı bireylerde depresyon gelişme ihtimali artar. Uykusuzluk, ajistasyon, (şiddetli huzursuzluk) hipokondria (ciddi bir hastalığa yakalanma konusunda aşırı ve gereksiz endişe duyması) letarji (enerjinin ve motivasyonun azalmasıyla tanımlanabilen bir bitkinlik hali) ve irritabilite (kolay öfkelenme) sık görülen semptomlardır.

Uzun süreli moral bozukluğu, huzursuzluk, kararsızlık, ağlama nöbetleri ve iştah kaybı yaygın görülen depresyon belirtilerindendir. Yaşlıların çoğu zaman keyifsiz, mutsuz ve rahatsız olması normal ve yaşlılığa özgü karşılanır. Aslında yaşlılığa özgü sanılan bu semptomlar depresyon habercisi olabilir. Yaşlılarda depresyonun normal olduğuna yönelik bu algılar hastalıkla mücadele etmeyi zorlaştırır. O nedenle yaşlı bireylerin rahatsızlıklarının iyi analiz edilmesi ve tıpkı gençlerde olduğu gibi tedavisi çok önemlidir. Özellikle yaşlıların dışarı çıkmak istememesi, bilişsel işlevlerde gerileme, dikkat dağınıklığı, uyku problemleri, fiziksel şikayetlerin şiddetlenmesi, toplu ortamlara katılmaktan kaçınması, ekonomik sorunlar üzerinde çok fazla durması ve sohbet ortamlarına eşlik etmeme durumu önemli belirtiler arasındadır. Dikkat etmek gerekir. Daha ağır vakalarda; yemek yememe, ölüm düşünceleri, idrar-dışkı kaçırma, çığlık atma ve agresif davranışlar eşlik eder. İletişim kurmak daha zor olur.

Yaşlılarda intihar oranı çok yüksektir. Araştırmalara göre, intihar girişiminde bulunan yaşlıların büyük bir kısmı depresyondadır. Belirgin bir depresyon belirtisi gözlenmeksizin letarji, altta yatan fiziksel şikayetlerin artması ve yaşlı bireyin ekonomik sorunları dert ediyor olması intihar riski açısından takip edilmesi gereken durumlardandır.

Yaşlılık Depresyonunda Tedavi:

Yaşlılık depresyonunun tedavisinde psikoterapi etkili bir yöntemdir. Tedavide psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi kombine bir şekilde uygulanabilir. Hastalığın semptomlarına ve kişinin ihtiyaçlarına göre tedavi planı oluşturulur. Bilişsel davranışçı terapi, kişilerarası ilişkiler psikoterapisi ve aile terapisi tedavide tercih edilen ekollerdendir. Tedavinin amacı belirtileri en aza indirerek alevlenmesini engellemek ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bazı psikotik özellikli depresyon vakalarında ilaca ve psikoterapiye yanıt alınmadığı durumlarda EKT uygulanabilir. Fiziksel sağlığın iyi olmadığı, suisid riski yüksek, hezeyanları olan, ayakta tedaviye uyum sağlamakta zorlanan, çoğunlukla majör depresyonda olan yaşlı bireylere yatış verilir. Yaşlı aile bireyleriyle sık vakit geçirmek ve onlara destek olmak depresyon tedavisinde önemlidir. Gençlerde olduğu gibi yaşlılıkta da depresyonun tekrarlama ihtimali olabilir. O nedenle, yaşlılık döneminde intihara bağlı ölüm riski yüksek olduğu için hastalığın tedavisine ve takibine önem verilmesi gerekir.

Psikolog Funda Buharalı.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi.

Psikiyatrist Antalya, Psikolog Antalya.