Hipnoz - Hipnoterapi
Hipnoz, Hipnoterapi
Amerikan Psikoloji Birliği hipnozu genel anlamda bir sağlık çalışanı ya da ilgilisinin hasta ya da kişinin algı, idrak, düşünce yada davranışında değişiklik telkin eden işlem olarak tanımlamıştır.
Farklı bir deyişle, hipnoz, bilincin trans haline geçtiği bilinçaltına doğrudan şartlandırmalar yollanması durumudur. Hipnoz hali uykuyla uyanıklık arasında olduğumuz fakat aslında zihnimizin en açık ve uyanık olduğu durumdur.
Hipnoz on binlerce yıllık bir tarihe dayanmaktadır. Binlerce yıl önceki dini törenlerde büyücülerin, şamanların uygulamalarında hipnozla ilgili ritüeller sıklıkla kullanılmıştır. Mısır hyerogliflerinde hipnozun anestezi amacıyla kullanıldığı görülmektedir.
1950’li yıllarda İngiltere ve Amerika’da hipnozun tedavide kullanımı resmen kabul edilmiştir. Günümüzde eğitim, sağlık, spor ve endüstriyel alanda kullanımı gittikçe artmaktadır.
Hipnoz, hipnotik indüksiyon ile başlar. Bu süreçte gözün sabitlenmesi, ve gevşeme telkinleri ile gözlerin kapanması ve imajinasyon aşamasına geçilir.
Hipnotik indüksiyonda iki temel yol izlenir.
- Absorbsiyon: Dikkat odağının daraltılması
- Dissosiasyon: Dikkatin içsel, bilişsel bir odağa kaydırılması
Bu iki aşamadan sonra kişi telkine açık hale gelir. Yalın olarak hipnozun iyileştirici bir etkisi ve değeri yoktur.
Psikoterapi sürecinde hipnoz altında verilen telkinler iyileşme ve tedavide rol oynamakta ve hipnoterapi olarak adlandırılmaktadır.
Hipnozda indüksiyon fazında yoğun olarak dikkatin toplanması ve çalıştırılması sağlandığı sırada beyinde orbitofrontal lobta kan akımının hızlandığı, ileri dönemlerde ise reflektif bilinç, özfarkındalık gibi frontal lob fonksiyonlarında bir baskılanma görülmektedir.
Hipnozun Ön Koşulları
- Çok sıcak olmayan, sessiz, loş bir ortam
- Geri planda sakinleştirici bir müzik olabilir.
- Hipnoterapiste güven
- Dikkatin yoğunlaştırılması
- Yoğun rahatlama
- Hipnoz hakkındaki tüm önyargılardan ve efsanelerden kurtulma
Hipnozun üç temel evresi vardır.
1.Letarjik (Bir çeşit uyuşukluk) yada hafif hipnoz uyuması: Bu evrede kişi hafif uykulu ve donuktur, kendini çok rahatlamış ve gevşemiş hisseder.
2.Halüsinasyon yada Orta Evre: Hafif hipnoz hali devam ederken kişi görüntülerin daha gerçekçi hale geldiği bir sonraki aşamaya geçebilir. Kişiye geçmişte yaşanmış olan travmayı unutması yada alışkanlıklarından kurtulması için gerekli telkinler verilebilir.
3.Derin Evre: Uyurgezer olmaya benzetilebilecek bir evredir. Genellikle eğlence ve şov amaçlı kullanılır. Bu aşama terapi sürecinde gerekli değildir. Hipnoterapistler bunu kullanmazlar.
Bir çok insan hipnoz halindeyken tüm sırlarının ortaya döküleceğine ve hipnoz yapanın bunu daha sonra kullanacağına inanır. Bu doğru değildir. Çünkü hipnoz hali zihnin en açık ve uyanık olduğu haldir. Kişi istemediği hiçbir şeyi hipnoz esnasında ortaya dökmez.
Bir başka yanlış inanış da kişinin hipnoz esnasında istismara uğrayabileceğidir. Bu da kesinlikle doğru değildir. Çünkü kişi tamamen kontrollüdür. Hipnotizma yapanın yönlendirmelerinden hoşlanmadığı herhangi bir zamanda trans halinden çıkabilir.
Bazı kişiler hipnozdan hiç çıkamayabileceğini düşünür. Bu da yanlış bir inançtır. Çünkü hipnoz sırasında bilinç kaybedilmez ve çok uzayan hipnozlarda trans hali kendiliğinden sonlanır veya uyku haline geçilerek uykudan uyanma şeklinde uyanılır.
Hipnoterapi Nerelerde Kullanılır?
- Korku ve fobileri yok etmek için
- Olumsuz alışkanlık ve bağımlılıklardan kurtulmak için
- Canlılığı artırmak için
- Duygusal sorunlardan kurtulmak, depresyondan korunmak için
- Kronik ağrılardan kurtulmak için
- Psikosomatik rahatsızlıkların tedavisinde
- İç huzurunun sağlanması ve diğer davranışsal sorunların çözümünde
- Cinsel problemlerde (İktidarsızlık, erken boşalma, geç boşalma, vajinismus, menstrüel kramplar gibi)
- Evlilik ve aile problemlerinde
- Allerji ve benzer rahatsızlıkların tedavisinde
- Kilo kaybetme ve kiloyu koruma programlarında
- Yaşamı daha pozitif algılayıp daha zevkli hale getirmek için
- Yaşamda amaçlar edinip daha anlamlı hale getirmek için
- Zenginlik ve refah düzeyini arttırabilmek için
- Öz güveni geliştirmek ve pekiştirmek için
- Öğrenmeyi hızlandırmak, motivasyon artırmak için
- Kekemelik tedavisinde
- Alt ıslatma problemlerinde
Yukarıda sıralanan bir çok belirtide, bilinçdışı faktörler gerçekten güçlü bir etkiye sahiptir. Kişi hipnoz sırasında da, bilinci yerinde olduğu halde gerçek kendilliğince istemeyebileceği bazı telkinleri, o anki hatalı temel kabullerine uygun gelebileceği için kabul edebilir durumda olabilir. Hipnozun kendisi değil ama hipnoz içinde kullanılan yaklaşım bilinçsiz ellerde var olan hatalı inanç kalıplarını pekiştirebilir . Bu sebeple bilinçli alanda farkındalık elde etmeden önce direk hipnotik telkinler verilen yaklaşımlar çoğunlukla uygun değildir.
Hipnozu bilinçli ve bilimsel bir terapi programı içinde uygulamak gerçekten tedavi edici etkiye sahiptir. Bu yüzden ancak bilgisine ve kendisine gerçekten güvenebildiğiniz uzmanınız ve terapistinizle hipnoterapi uygulamalarına girmeyi tercih edin. İlk seansta, iyi bir iletişim ve güven sağlamadan, bilinçli alanda çalışma yapmadan direk hipnozla birkaç seanslık mucizevi tedavi öneren yaklaşımlardan kaçının..
Çok kolay görünen yaklaşımların sahte kendilik dediğimiz yalancı iyilik haline, dolayısıyla da derindeki sorunun pekişmesine hizmet etme olasılığı çok yüksektir. Bilimsel çalışmalarda hipnoz tedavi içinde kullanılır ve çoğunlukla belirli bir program dahilinde sonuca gidilir. Her sorunun çözümüne yönelik çalışmalar mümkündür. Aklın ve bilimin ışığından ayrılmamanız dileğiyle..
Biz, Antalya’da bilimsel hipnoterapi uygulamalarında bilgili, deneyimli ve güven duyabileceğiniz güçlü bir ekiple hizmet vermekteyiz.