Uykusuzluk Sorunu ve Tedavisi
Uykusuzluk (insomnia) hemen herkesin zaman zaman yaşadığı sorunlardan biridir. İyi bir uyku sağlıklı bir yaşam için şarttır. Bundan dolayı uykusuzluk probleminde mutlaka çözüme gidilmelidir.
Sağlıklı bir yaşam için uyku; beslenme ve nefes alma gibi vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Beden ve ruh sağlığı için düzenli uyku çok önemlidir. Bedensel dinlenmeyi sağlar ve zihinsel fonksiyonların yenilenmesine yardımcı olur. İnsanın hayat kalitesini ve genel sağlık düzeyini belirleyen önemli unsurlardan biridir.
Stres veya başka bir durumdan dolayı ani gelişen uykusuzluk problemi günler haftalar hatta aylarca devam edebilir. Bir aydan daha uzun süren, uzun vadeli gelişen uyku bozukluğuna “uykusuzluk (insomnia) teşhisi konulmaktadır. Bu nedenle uykusuzluk; kişinin günün sonunda alması gereken uyku miktarını yeterince alamaması sonucunda oluşan bir problemdir. Kişinin fiziksel, psikolojik ve sosyal yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.
Uykusuzluk ; (insomnia) uyuyabilmek için koşulların uygun olmasına karşın, kişinin uykuya dalmasını zorlaştıran ya da uykunun bölünmesine neden olan bir uyku bozukluğudur. Düzenli olarak kullanılan bazı ilaçlar, psikolojik sorunlar ve çeşitli nedenlerden dolayı oluşmaktadır. İki tür insomnia bulunur. Bir aydan daha az bir süre içerisinde gelişen, stres ve psikolojik kaynaklı olan ve genellikle kendiliğinden kaybolan uyku bozukluğuna akut uykusuzluk (insomnia) denir. Kullanılan ilaçlar ya da sağlık sorunları sonucunda oluşabilir.
Diğeri kronik uykusuzluk ( insomnia) ise psikolojik ve çevresel faktörler sonucunda gelişen, aylarca devam eden uykusuzluk şikayeti görülür. Öncelikle altta yatan fiziksel nedenler araştırılır, ardından psikolojik tedavi önerilir. Uykusuzluğa neden olan düşüncelerin, stres faktörlerinin fark edilmesi ve kontrol edilebilmesi için oldukça etkili bir yöntem olan bilişsel davranışçı terapi yöntemi kullanılır. Psikoterapiyle birlikte hekimin gerekli bulduğu vakalarda ilaç tedavisi de uygulanır.
Uykusuzluk Semptomları:
*Geceleri uykuya dalmakta zorluk çekmek.
*Gece sık uyanmak.
*Normale göre çok erken kalkmak.
*Gün içerisinde uyuklama halinin olması.
*Gece uykusundan sonra yorgun uyanmak, dinlenmiş hissetmemek.
*Çabuk sinirlenmek.
*Ruh sağlığında dengesizlikler yaşamak (bir iyi bir kötü hissetmek).
*Hafıza problemleri yaşamak.
*Uykusuzluğa bağlı olarak gün içinde artan hatalar, kazalar yapmak.
*Dikkati toplamakta güçlük yaşamak, odaklanamamak.
*Anksiyete bozukluğu yaşamak, karamsar bir ruh haline bürünmek.
Uykusuzluk Nedenleri:
Uykusuzluk birçok nedene bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Tek başına gözlenerek birincil problem olabildiği gibi başka nedenlerle de ilişkilendirilebilir.
En sık rastlanan nedenler arasında psikolojik sorunlar vardır. Stres, olumsuz yaşam koşulları ve çevresel faktörler uykuyu bozan nedenler arasındadır. Vücudun uyku ve uyanıklık düzeyini sağlayan sirkadiyen ritimler seyahatler ve çalışma saatleri nedeniyle bozulabilir. Örneğin; jetlag ve değişen vardiyalar.
Kötü uyku alışkanlıkları da uykusuzluğa neden olan bir diğer önemli etkenler arasındadır. Örneğin; düzensiz yatma zamanı oluşturmak, yatmadan önce ekran aktiviteleriyle ilgilenmek, yatağın uyku dışı amaçlar için kullanılması ( yatakta yazı yazmak, telefonla ilgilenmek), uyumadan önce çok fazla yemek yemek ya da çay kahve tüketmek uyku döngüsünü olumsuz yönde etkilemektedir.
Bunun yanı sıra ses ve ışık düzeni de uykusuzluğu etkileyen çevresel faktörlerdendir. Uyku için oluşturulan sessiz ve karanlık bir odada kullanılan karartma perdeler, sabah saatlerinde uyanmak için ihtiyaç duyulan ışığın odaya girmesini engeller. Bu durum uyku-uyanıklık döngüsünü olumsuz yönde etkiler.
Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar, duygulanım bozuklukları, depresyon, alkol ve diğer maddelerin kötüye kullanımı vb. uykusuzluğa neden olmaktadır. Yaş ilerledikçe uykusuzluk şikayeti artmaktadır. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla rastlanmaktadır.
Uykusuzluk Kişinin Hayatını Nasıl Etkiler?
Uyku problemi, kişinin hayat kalitesini düşürmektedir. Kronik uykusuzluk durumunda kişinin beden ve ruh sağlığı olumsuz etkilenir. Kişi kendini sürekli yorgun hisseder. Bu durum sinirli ve depresif hissetmesine yol açar.
Kronik uykusuzluk beyin ve hafıza performansınızı etkilemesi nedeniyle yeni şeyler öğrenmeyi ve konsantre olmayı zorlaştırır.
Yeterli uyku alamayan kişilerin kardiyovasküler hastalıklara yakalanma olasılığı yüksektir. Yapılan araştırmalarda kalp krizi ve felç riskinin artması uykusuzlukla ilişkilendirilmiştir.
Ayrıca uyku durumu açlık ve tokluk hissini kontrol edilmesini sağlayan leptin ve ghrelin düzeylerini etkilemektedir. Yetersiz uyku durumunda leptin düzeyi azalır ve iştah açıcı olan ghrelin düzeyi yükselir.Bu nedenle gece yemeleri artar ve obeziteye yol açabilir.
Uyku sırasında vücut antikor ve sitokinler gibi koruyucu maddeler üretir. Üretilen bu maddeler hastalık sırasında yabancı istilacılarla savaşmak için kullanılır. Uykusuzluk durumunda bağışıklık sisteminin bu güçleri oluşturması engellendiği için bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur.
Kronik uykusuzluk, ruh hali değişimlerine neden olmasıyla birlikte depresyon, anksiyete, dürtüsel davranış, paranoya ve intihar gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açar.
Uykusuzluğu Önlemek İçin Öneriler:
*Her gün aynı saatte uyumaya önem verin.
*İzinli olduğunuz günlerde akşam aynı saatlerde uyumaya çalışın, gündüz ise 45 dakikayı geçmeyecek öğle uykusu yapmaya dikkat edin.
*Uykudan en az 1 saat önce ekran aktivitelerini bitirmeye çalışın.
*Yatmadan en az 1 saat önce ağır yemeklerden ve kafein içeren içeceklerden kaçının.
*Uyku öncesinde televizyon karşısında yapılan kısa kestirmelere son verin.
*Melatonin hormonundan faydalanabilmek için 20.30 - 23.00 saatleri arasında uykuya geçmeye çalışın.
*Uyku hormonunun salınımı için uyurken gece lambası kullanmayın.
*Yatak odanızı sadece uyku için kullanmaya özen gösterin.
*Uyuyamadığınız zamanlarda yataktan çıkın. Uyumak için kendinizi zorlamayın. Başka bir odada kitap okuyun, meditasyon yapın. Uykunuz gelince yatağa geri dönün.
Psikolog Funda Buharalı.