Antisosyal Kişilik Bozukluğu Tanı ve Tedavisi

Antisosyal kişilik bozukluğu nedir? Antisosyal kişilik bozukluğu tanı ve tedavisi.

Kişilik bozuklukları 3 ayrı küme içinde sınıflandırılır.
A kümesi : Paranoid, Şizoid ve Şizotipal Kişilik Bozukluklarıdır.
B kümesi : Antisosyal, Borderline, Histrionik ve Narsistik Kişilik Bozukluklarıdır.
C kümesi :Çekingen, Bağımlı ve Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluklarıdır.

Kişilik bozuklukları bireyin ilişki kurma biçimini etkileyen, süreklilik gösteren, kalıplaşmış düşünce ve tutumlarla seyreden rahatsızlıktır. Bireyin sosyal aktivitelerinde, iş yaşamında ve çevresiyle olan iletişiminde sorunlar yaşamasına yol açar.

B kümesi kişilik bozukluklarının ortak özellikleri diğerleriyle dramatik, duygusal ve öngörülemeyen etkileşimleridir. Yoğun duygular yaşayabilir, düzensiz ve dürtüsel davranışlar sergileyebilir. Antisosyal kişilik bozukluğunun en belirgin özelliği ise; dürtüsel, saldırgan ve manipülatif davranışların olmasıdır.

Antisosyal kişilik bozukluğundan muzdarip olan bir kişi; ergenlik ve yetişkinlik döneminde sosyal normlara uyum gösteremez. Kaba, sert ve soğuk bir tutuma sahiptir. Zamansız ve uygunsuz davranışlar sergiler. Başkalarının haklarını önemsemez. Diğerleriyle ilişki ve bağlılık kurmaları zayıftır. Çevreye ya da hayvanlara karşı sorumsuz davranışlar sergileyebilir. Toplum içinde sürekli saldırgan ve kavgacı davranışlar hakimdir. Hırsızlık, hile ve tekrarlayan yalan söyleme davranışları görülür. Fikir ayrılığı yaşadığı bir konuda haksız olduğu kanıtlansa bile kabul etmez. Yaptıklarından suçluluk duymaz. Engellenme durumuna karşı sert davranışlar sergiler. Genelde saygısız, sinirli ve tahammülsüz davranışlar görülür. Uyumsuz davranışlarıyla ilgili yüzeysel açıklamalarda bulunabilir. Yasa dışı madde kullanma eğilimi gösterebilir. Süreklilik arz eden işlerden hemen sıkılır ve konsantrasyon sorunları yaşayabilir. Davranışlarıyla karşısındakine maddi-manevi zarar verebilir ve yaptıklarıyla karşısındakileri pes ettirebilir. Acımasız davranışlar sergileyebilir. Örneğin, yangın çıkarma, birisini zorla cinsel ilişkiye zorlama ve insana-hayvana zalimce davranışlarda bulunmak gibi. Kendini eleştiren ya engelleyici davranışlarda bulunan kişilere karşı kin duygusu besler ve acımasız yöntemlerle öç alma davranışları gösterebilir. Yaptığı fiziksel ve duygusal zararlardan pişmanlık duymaz. İlişkide partnerini kolayca manipüle edebilir. Özellikle cinsel ilişkide sadomazoşik davranışlar sergileyerek partnerine acı çektirmek isteyebilir. Erkeklerde görülme oranı kadınlardan fazladır. Bunun yanı sıra depresyon, anksiyete ve alkol bağımlılığı gibi psikolojik problemlere de rastlanır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Nedenleri:

Antisosyal kişilik bozukluğunun psikososyal ve biyolojik nedenlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Çocukluk döneminde ebeveynlerle yaşanan olumsuz deneyimler önemli faktörlerden biridir. Aile bireyleri tarafından yok sayılma, şiddet görme ve bireysel özgürlüklerinin aşırı derecede kısıtlanması gibi durumlar yetişkinlik döneminde antisosyal kişilik bozukluğu gelişme riskini artırmaktadır. Aile öyküsünde ebeveynlerden birisinin alkol-madde bağımlısı olma durumu, düşük eğitim seviyeli olmaları ve şiddet yoluyla sakinleştirme davranışları yer alır. Biyolojik nedenlerle ilgili yapılan araştırmalarda ise antisosyal kişilik bozukluğundan muzdarip olan bireylerin frontal ve prefrontal loblarında disfonksiyonlar gözlendiğine dikkat çekilmiştir. Ayrıca yüksek düzeyde testesteron ve düşük düzeyde serotonin 5 hidroksi triptamin hormonuyla da antisosyal kişilik bozukluğunun ilişkili olduğu saptanmıştır. Bazı çalışmalarda alkol kullanımının da antisosyal davranışları artırabileceği görülmüştür.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu Belirtileri:

*Dürtüsellik.
*Toplumsal normlara uymakta güçlük.
*Benmerkezci olmak.
*Aile ve sosyal yaşamda sorumsuzluk.
*Duyarsızlık.
*Sabırsız davranışlar.
*Başkalarının duygularını önemsememek.
*Engellenmeyi tolere edememek.
*Otorite ve disiplini reddetmek.
*Kavgacı davranışlar.
*Sahtecilik.
*Hırsızlık.
*Sık sık suç işleme.

Antisosyal kişilik bozukluğu DSM-5 tanı kriterleri şöyledir:

A. On beş yaşından beri diğer bireylerin haklarını önemsememe ve aşağıda belirtilenlerden üçünün ya da daha çoğunun bulunması.

1. Bireyin tekrarlı olarak tutuklanmaya sebep olacak suç örüntülerine sahip olması.
2. Bireyin sürekli olarak yalan söyleyerek insanları aldatması ve dolandırması ya da diğerleri için takma ad kullanması.
3. Dürtüsel davranma.
4. Bireyin sürekli olarak saldırgan ve öfkeli davranması.
5. Bireyin kendisini ve diğerlerini tehlikeye atması.
6. Bireyin maddi sorumluluklarını yerine getirmemesi.
7. Bireyin suç işlediğinde, bu davranışlarını kendince sebeplendirmesi ve bunlardan dolayı herhangi bir pişmanlık duymaması.

B. Kişi en az 18 yaşındadır.
C. 15 yaşından önce davranım bozukluğu olduğuna dair kanıtlar vardır.
D. Toplumdışı davranışlar yalnızca şizofreni ya da iki uçlu bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamıştır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğunda Tedavi:

Antisosyal kişilik bozukluğunun belirlenmiş kesin bir tedavisi yoktur fakat kişinin yaşadığı semptomları kontrol altına alabilmek için psikoterapiye başlanır. Tanı konulabilmesi için kişinin reşit olması gerekir. Genellikle 15 yaşından önce davranış bozukluğu olduğuna dair kanıtlar vardır. Çocukluk öyküsünde sık sık yalan söyleme, evden kaçma, hırsızlık ve yasa dışı aktivitelerde bulunma gibi göze çarpan dürtüsel davranışlar mevcuttur. O nedenle tanı koyabilmek için kapsamlı bir değerlendirmenin yapılması önemlidir. Tedavi sürecinde semptomların şiddetine göre planlama yapılır. Kişinin yakınlarının da tedavi sürecine katılımı olumlu etkiler sağlar. Psikoterapi ve hekimin gerekli gördüğü vakalarda ilaç desteğiyle birlikte ilerlenir. Bireysel terapilerin yanı sıra grup terapisi ve aile terapisi de önerilir. Terapi seanslarında, kişinin olumsuz alışkanlıkları ve yaşamış olduğu olaylar hakkında bilgi edinilir. Günlük yaşantısında karşılaştığı olumsuzlukları yönetebilmesine yardımcı olmak hedeflenir. Kişinin çevreye karşı zararlı olan düşünce ve davranışlarını değiştirmeye odaklanılır. Bireye empati duygusu kazandırabilme ve belirli davranışları kontrol altına alma amaçlanır. Tedavi sürecinden daha iyi verim alabilmek için aile bireylerinin de desteğiyle seanslara ara vermeden katılım sağlanması önerilir.

Psikolog Funda Buharalı.

Antalya Psikiyatri Merkezi, Psikiyatri Antalya.