Travma Sonrası Stres Bozukluğu

POSTTRAVMATİK STRES BOZUKLUĞ Yaşanan şiddetli bir travma kişinin var olan baş etme mekanizmalarını aşmıştır.

PTSB’da ;

  1. Travma hayatı tehdit edecek şiddettedir, kişi şiddetli bir korku, çaresizlik ve dehşet duyar.
  2. Sık sık olayı hatırlama, olayla ilgili gece kabusları görme şeklinde travma yeniden yaşanır
  3. ‘’Flashback” ler nedeniyle olay yeniden tekrarlıyormuş gibi davranır ya da hisseder
  4. Hatırlamaya neden olabilecek her türlü sohbet, mekan, kişiler ve olaylardan sürekli kaçınır.
  5. Diğerlerinden farklı olma hissi, sinirlilik ya da kısalmış bir gelecek duygusu, genel bir tepkisizlik olur.
  6. Kişi sürekli ve şiddetli uyarılma yaşar.
  7. Bulgular bir aydan fazla süredir mevcuttur.
  8. Bulgular insan fonksiyonlarının majör alanlarında belirgin bozulmaya neden olmaktadır.


Posttravmatik Stres Bozukluğuna eşlik eden özellikler

  • Suçluluk duygusu
  • Kişilerarası ilişkilerde bozulma
  • Duyguları kontrol etme yeteneğinde bozulma
  • Kendi kendine zarar verici davranışlar
  • İmpulsif davranışlar
  • Dissosiyatif semptomlar
  • Somatik yakınmalar
  • Mahcubiyet
  • Sosyal çekilme
  • Kişisel karakteristiklerde değişiklikler


Çocukta;

  • Travma teması ya da farklı yönleri ile oyun ile dışa vurulur.
  • Canavar gibi nonspesifik kabuslar
  • Travmayı yeniden yaşama olur


PTSB gelişimi için risk faktörleri

  1. Genetik, biyolojik ve çevresel faktörler
  2. Çocuklar travmadan etkilenmeye daha fazla yatkındırlar.
  3. Genellikle çok yoğun ve tehdit edici stres faktörü uzun süreli, çok tekrarlayıcı travma en büyük risklerdir.
  4. Olaya az hazırlıklı olmak riski yükseltir.

Travmatik olay tipleri

  1. Birinin hayatını ve vücut bütünlüğünü tehdit
  2. Şiddetli fiziksel hasar ya da yaralanma
  3. Kasıtlı olarak yaralanma
  4. Anlamsız bir olaya maruziyet
  5. Sevilen birine karşı suç işlenmesine şahit olmak ya da işlendiğini öğrenmek
  6. Rahatsız edici etkene maruziyeti öğrenmek
  7. Başka birinin ölümü ya da şiddetli yaralanmasına neden olma


PTSB olan kişiler sıklıkla, diğer kişilere ve kendilerine zarar vererek ya da kendilerini yeniden travmaya uğrayacak bir pozisyona getirerek yeniden travmaya maruz kalırlar. Tecavüz mağdurlarının tekrar tecavüze uğraması daha yaygındır.Çocukluk çağı fiziksel suistimal vakaları büyük olasılıkla aile tarafından suistimal edilmektedir. Kendine zarar verici davranışlar; kesme, y akma, anoreksi ve suisid girişimiolabilir.

Travmayı hatırlamamak ve eşlik eden hisleri yaşamamak için her şeyi yapabilecek olan kişi zamanla çevredeki ipuçlarına karşı çok daha duyarlı hale gelir ve daha çok olaydan kaçınmaya başlar. Travmadan kaçınmak için fazla zaman harcanması, günlük yaşam için harcanan zamanın azalmasına neden olur

Travma sırasında çok yoğun duygular yaşanır.İlişkilerde bozulmalar ve sevilenlerden ayrılmaya yol açabilir. Bu süreçte kişiler yardım için alkol ve ilaç kullanabilir.

Travma mağdurlarının kendileri ile dünya arasındaki ilişkiye dair kendi gerçeklikleri içinde kuvvetle farz ettikleri şeyler vardır. Ne zaman şiddetli bir travma yaşayacak olsa, bilinç dışı bu yorumlarla mücadele eder.ve şiddetli anksiyete yaşar. Bu yüzden kendisinin dünya ile ilgili t emel algılayışı bozulur.


Tedavi


Temel tedavi şekli EMDR ve hipnoterapi uygulamasıyla, destekleyici, kognitif davranışsal, psikodinamik, bazı psikoterapi tipleri ve bu terapinin etkisini arttıran medikasyondur.


Tedavinin amaçları şunlardır;

  • Kendine değer verme duygusunun yeniden oluşması
  • Hayatının ve kendisinin kontrolünün kendisinde olduğunu hissetmesi
  • Tedavide

Birinci basamakta hatıralarda olduğu kadar gerçek bir çevre içinde de güvenlik sağlanmalıdır. Belirtilerle ve rahatsız edici anılarla baş etme teknikleri öğretilmelidir. Hastanın yaşamındaki önemli insanlar da travma bulguları konusunda bilgilendirilmeli ve sosyal destek arttırılmalıdır.

İkinci basamakta travmatik olayla mücadelede ana amaç öykünün onarımıdır. Bir çok insan duyguları çok yoğun olduğundan travma hakkında konuşmakta güçlük çeker. Sıklıkla diğer kaynaklardan da bilgi edinmek gerekir. Kişisel şemalarını yeniden yapılandırarak ve travmayı yeni bir anlam içine yerleştirirerek sonsuza dek değişirler.

Üçüncü basamakta, hastalar ilişkilerini yeniden yapılandırmalı, travmayı kendi inanç sistemleri içinde öğütmeli ya da inançlarının gerçeğe uygunluğunu sağlaması için yardımcı olmalıdır. Kişisel şemayı yeniden yapılandırma ve travmayı yeni bir bakış açısıyla içine yerleştirme ve pozitif bir yaşam içinde ileri doğru hareket etme sağlanmalıdır.