Psikoterapi ve İlaç Tedavisi Birlikteliği
Psikiyatri pratiğinde sıklıkla karşılaştığımız sorulardan biri psikoterapi sırasında ilaç alınmalı mı? İlaç alacaksam psikoterapiye ne gerek var? gibi sorulardır.
Günümüzde terapinin fiziksel etkilere yol açtığını gösteren kanıtlar mevcut olup, zihinleri kurcalayan birçok soruya yanıt alınmıştır. Görüntüleme yöntemleri ve fizyolojik çalışmalar ile beyin metabolizması ve nöronlar arasındaki iletişimi sağlayan kimyasalların değişimleri bilimsel olarak gösterilmektedir. Özetle psikoterapinin ilaç etkisi yaptığını söyleyebiliriz. Bazı hastalıklarda sadece ilaç, bazı hastalıklarda sadece psikoterapi yeterli olabilirken, bazı durumlarda ise psikoterapi ve ilaç kombinasyonu gerekmektedir.
Psikotrop ilaçların psikoterapi ile birlikte kullanımı günümüzde birçok psikiyatrik bozukluk için yaygın kullanılan bir tedavi yöntemidir. Uygun endikasyonlarda ilaç ve psikoterapi kombinasyonu ile daha hızlı ve etkin sonuçlar alınabilir.
Kombine terapi ile;
- İlaç tedavisine katılım ve uyumda artış olur.
- Klinik takip kolaylaşır.
- Hastane yatış sayı ve süreleri azalır.
- Hastalığın yineleme riski düşer.
- Toplumsal ve mesleki işlevsellikte iyileşme görülür.
Psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikteliğinde: Özellikle şizofreni ve bipolar bozukluk gibi majör ruhsal hastalıklarda hasta ile iletişim kolaylaşarak hastanın psikoterapötik sürece katılım kapasitesi artar; Hastadaki belirti ve bulgular psikoterapinin hemen ortadan kaldıramayacağı düzeyde yoğunsa klinik düzelme sağlanana kadar sıkıntıyı giderir; Her teknik bir diğerini kolaylaştırarak ilaca veya terapiye olan direnç giderilir; Yoğun kaygı gibi dikkat, odaklanma, hafıza ve öğrenme kapasitesini bozan hastalıklarda hastanın hastalığını bilişsel olarak anlaması kolaylaşır.
Psikoterapi ve psikotrop ilaç kombinasyonu yapılan hastalıklarda bazen psikoterapi birincil tedavi yöntemi, farmakolojik tedavi sekonder iken, ilaç tedavisinin primer, psikoterapinin ikincil olduğu durumlar da olabilir. Her iki yöntemin birbirini tamamlayıcı şekilde kullanımı sağlanırsa optimum fayda elde edilir.
Aşağıdaki durumlar ilaç ve psikoterapinin birlikte kullanımı için en uygun endikasyonlardır.
Reçetelenen ilaç tedavisine yeterli katılım göstermeyen başta şizofreni olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklar.
- Bipolar bozukluk gibi hastalığı inkar eden ve tedavide işbirliğine gitmeyen ruhsal rahatsızlıklar.
- Ruhsal bozukluk yanında tıbbi durumları olan hastalar.
- Dürtüselliğini kontrol edemeyen ve intihar eğilimi olanlar.
- Anoreksiya, bulimia gibi yeme bozukluğu olan hastalar.
- İlaç ihtiyacının henüz netleşmediği, değerlendirmenin sürdüğü hastalar.
İlaç kullanımında her ilacın kullanım alanı, kullanılmaması gereken durumlar, gebelik veya kalp hastalığı gibi özel tıbbi durumlarda ilacın etki ve yan etkileri, ilacın gerek psikotrop gerekse diğer ilaçlarla birlikte kullanımında olacak etkileşim, olası yan etkiler ve tedavi için gerekli optimum doz ile süre psikiyatrist tarafından iyi bilinmeli, her hastanın kendine özel şartlar bulundurabileceğine dikkat edilmelidir.
Bir ruhsal bozukluğun tedavisinde ilaç kullanılacaksa aşağıdaki hususlar bilinmelidir.
- Özellikle psikiyatri alanında ilaçlara karşı önyargılar vardır. Hastalar ilaç alınca hayatlarının kontrolünü elde tutamayacakları, ilaca bağımlı hale gelecekleri endişesi yaşayabilirler. Bu ilaçların uyuşturucu maddeler gibi etkilerinin olmadığı iyi anlatılarak hastalar rahatlatılmalı, tedavideki ilaç planı, doz ve süreler hasta ile ayrıntılı paylaşılmalıdır.
- Israrla ilaç almayı reddeden hastalarda psikiyatrist olumsuz aktarımsal durumları unutmamalıdır. Hasta psikiyatristine karşı olumsuz duygular içinde ise, bunları dile getirmek yerine tedaviye uyumsuzluk gösterebilir.
- Psikoterapi ve ilaç kullanımının birlikte olduğu tedavilerde bazen hastalar kendi başarılarını unutarak, davranışları ve ruh hallerindeki iyileşmeyi kendi içlerinde olana değil tamamen ilaca bağlarlar. Bazen de iyileşme olmazsa durumlarının ümitsiz olduğunu varsayabilirler. Burada bilinmesi gereken ilaç kullanımı ve psikoterapinin tamamlayıcı ya da güçlendirici olduğudur.
Depresif bozukta ilaç ve psikoterapi kombinasyonu: Depresyonda ilaçlar özellikle doktor ile hasta arasındaki iletişimi zorlaştıran enerjisizliği gidererek olumlu etki yaparlar. Major depresyon tedavisinde kombine tedavinin tek başına ilaç ya da tek başına psikoterapiye üstünlüğü kanıtlanmıştır.
Bipolar bozuklukta ilaç ve psikoterapi kombinasyonu: Herhangi bir içgörü yönelimli terapiye başlamadan önce ilaç tedavisinin başlanması hususunda hemen hemen tüm psikiyatristler fikir birliği içindedir. Bipolar bozukluk tedavisinde kombine tedavinin en iyi yaklaşım olduğu kılavuzlarda bildirilmektedir. İlaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte kullanıldığı bipolar bozukluk olgularında yinelemeler ve hastaneye yatış ihtiyacı belirgin biçimde azalır.
Madde kullanım bozukluğu tedavisinde ilaç ve psikoterapi kombinasyonu: Alkol ya da madde kötüye kullanımı olanlarda ilaç kullanımında çok dikkatli olunmalıdır. Hastalar bazı ilaçları suiistimal edebilecekleri gibi, haber vermeden madde kullanımına da devam edebildiklerinden sorunlar çıkabilir. Özellikle kaygı ve depresyon gibi psikiyatrik bozuklukların eşlik ettiği madde bağımlılarında amitriptilin, fluoksetin gibi kötüye kullanım potansiyeli olmayan ilaçlar seçilerek terapiye eklenir.
Anksiyete bozukluklarında ilaç ve psikoterapi kombinasyonu: OKB, travma sonrası stres bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, fobik bozukluklar ve panik atak tedavisinde psikoterapi ve farmakolojik ilaç kullanımının birlikteliğinde daha olumlu sonuçlar alındığı bilinir.
Şizofreni tedavisinde ilaç ve psikoterapi kombinasyonu: İlaç kullanımının şart olduğu şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların tedavisinde bireysel psikoterapiyi de içeren psikososyal tedavi programlarının uygulanması sıklıkla gereken bir durumdur.
Uzman Doktor Emine Filiz Uluhan, Psikiyatrist ve Psikoterapist.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Lara/Muratpaşa/Antalya.