Çocuk Eğitiminde Disiplin
Disiplin, çocuk eğitiminde olmazsa olmaz bir uygulamadır ve çocuğun davranış ve hareketlerini düzenleyen kural ve beklentileri içerir.
Ceza ile disiplin birbiri ile karıştırmamalıdır. Ceza da, çoğu kez çocuğa şiddet uygulamak ile eş anlamda değerlendirilir. Şiddetin çocuk eğitiminde psikiyatrik açıdan asla yeri yoktur.
Ebeveyn olarak birinci görevimiz topluma faydalı bireyler yetiştirmektir. Çocuğunuza öğreteceğiniz toplumsal kurallar, onun dış dünyaya uyum sağlamasını kolaylaştıracak, aranan ve sevilen biri olacaktır.
Kendi haklarının bilincinde ancak başkalarının haklarının da farkında olan, kendine saygı gösterilmesini isterken başkalarına saygı göstermeyi bilen, dürtüsel davranmamayı öğrenmiş bir çocuk yarının iyi bir ebeveyni olacaktır.
Çocuğun sözünüzü tutması, disipline girmesi için kendisine önem ve değer verildiğini hissetmesi, anne babanın kendisiyle ilgilendiğini bilmesi şarttır. Bu, çocuk ve erişkin psikiyatrisinde birinci kuraldır.
Çocuk eğitiminde sevgi ile verilen her şey kolayca alınır. Bu, biz yetişkinler için de böyle değil mi? Sevgi ve sıcaklığınızı çocuğunuza aktarabildiğiniz oranda çocuk koyduğunuz kurallara uyacaktır.
Sınırların belirlenmesinde, kuralların öğrenilmesinde, ödüllendirme ve yoksun bırakma, modern psikiyatrinin davranış pekiştirme yöntemidir. Çocuğunuz gerektiği gibi davrandığında onunla gurur duyduğunuzu göstermeniz en büyük ödüldür. Emin olun sizin yürekten, sevgi dolu bir bakışınız, en güzel şekerlemelerden, en güzel oyuncaklardan daha etkilidir.
Çocukların en büyük özelliklerinden biri taklitçi olmalarıdır. Şefkat, sevgi ve emniyet kaynağı olarak, çocuklarınızın öncelikle taklit edecekleri anne ve babalarıdır. Siz iyi bir örnek olursanız çocuk sizin doğru yönlerinizi derhal alır.
Doğru ve yanlış kavramları disiplin ile benimsenecektir. Vicdan duygusunun gelişiminde de doğru disiplinin büyük önemi vardır. Vicdan sahibi toplumlar da hiçbir zaman yıkılmazlar. Çocuğunuza vereceğiniz doğru bir disiplin, geleceğimiz için büyük bir teminattır.
Çocuklar herhangi bir eylemde bulunurken ebeveynlerin nasıl tepki verdiklerine dikkat ederler ve bunu birçok kez tekrarlayarak sizi denerler. Olumlu ya da olumsuz, istenen ya da istenmeyen davranışlarına istikrarlı biçimde aynı tepkileri vermelisiniz. Her seferinde aynı tepkiyle karşılaşan çocuk neyi yapıp neyi yapmayacağını öğrenecektir.
Psikiyatri öğretilerinde, çocuk eğitiminde bazı kısıtlamalar şarttır. Aşırı serbestlik günümüzde çoğu aileler tarafından yüksek özgüven gibi algılansa da kısıtlamalar olmadan özgürlük kavramı gelişemez. Kısıtlanmamış, aşırı serbest yetiştirilmiş çocuklarda çekingenlik görülmesi sıktır. Bunun nedeni her şeyi rahatça ve saldırganca yapan çocuğun, bilinçdışında kendi yıkıcılık itkileri ile baş başa kalarak, bunun dehşetini yaşamasıdır. Bu çocukların karar yetileri bozulur, her konuda büyük kararsızlıklar yaşarlar. Gelecekle ilgili düşünmekten korkarlar, gergin ve sıkıntılıdırlar.
Çocuğun davranışlarını duygu ve tepkilerinizle kontrol edemiyor, istenilmeyen davranışları yok edemiyorsanız ceza uygulanabilir. Cezadan kastimiz çocuğa şiddet uygulamak değildir. “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” anlayışının günümüzde çocuk eğitiminde yeri yoktur. Ama çocuk uymadığı, çiğnediği kurallar için bir bedel ödemelidir. Psikiyatrik açıdan tavsiye edilen cezalar, çocukla bir süreliğine iletişimi kesmek, sahip olduğu haklardan bazılarını bir süreliğine geri almaktır.
Özellikle küçük çocuklarda, istenmeyen bir davranışına veya söz tutmamasına tepki olarak “seninle konuşmayacağım” diyerek 5-10 dakika konuşmamak etkili bir disiplin yöntemidir. Bu süre zarfında dayanamayıp konuşursanız hiçbir netice alamazsınız. Daha büyük çocuklarda bilgisayar kullanmasını bir süreliğine engellemek, o hafta sonu gidilmesi planlanan sinemadan vazgeçmek gibi cezalar verilebilir.
Ceza hiçbir zaman tehdit unsuru olarak kullanılmamalı, suçla orantılı olmalı, keyfi olmamalı, süresi belli olmalıdır. Orantısız bir cezada çocuk neyi anlatmak istediğinizi anlamayabilir. Ceza süresi dolduğunda çocuk haklarını geri almalı, istenmeyen davranışları tekrarladığında ne ceza alacağını bilmelidir. Çocuğun ısrarlarına dayanamayarak cezayı yarıda keserseniz bütün büyü bozulur. Artık hiçbir zaman istediğiniz etkiyi alamazsınız.
Amacını aşan, çocuğun gururunu kıran, kişiliğini zedeleyen zalimce cezalar çocuğu arsızlığa iter, kendini haklı bulmasına sebep olur.
Çocuğunuza saygı duyun ve örnek olun. Doğru örnek olduğunuz sürece çocuk ta doğru olacaktır.
Ebeveynlerin kararlı ve tutarlı olması çocuk eğitiminde ana kuraldır. Çocuklardaki birçok davranış bozukluğu, kararsız ve tutarsız ebeveyn davranışlarından kaynaklanır.
İyi bir ebeveyn çocuğunu iyi izlemeli, ayrılık, okula başlama, okul ve öğretmen değişikliği, arkadaş sorunları, kardeş doğumu, kardeşler arası ilişkiler, derslerde zorlanma, akademik başarısızlık gibi duygusal durumu etkileyen dış faktörlerin çocuğun istenmeyen davranış geliştirmedeki rollerini göz ardı etmemelidir.
Çocuğunuz olumsuz bir davranış yaptığında bir süreliğine onunla ilgilenmeyin. Onunla tartışmaya girip konuşmaktan veya azarlamaktan kaçınarak, göz temasınızı keserek başka bir şeyle uğraşın ya da o ortamdan uzaklaşın. Gerek mimiklerinizle, gerekse davranışlarınızla kızdığınızı ifade etmeyin. Kötü davranışı karşısında asal bir ödül elde etmesine izin vermeyin. Yolda gördüğü her şeyi almanızı isteyen çocuğunuza, eğer düzgün davranırsan akşam bilgisayarda 1 saat fazla oyun oynayacaksın demek, onun kötü davranışını ödüllendiren hatalı bir yaklaşımdır. Olumsuz davranışlarını görmezden gelerek, olumlu davranışlarına vurguda bulunun, kötü davranış son bulduğunda hoşnutluğunuzu belli edin, ona ilgi ve sevgi gösterin.
Psikiyatri Antalya
Psikiyatri Uzmanı Filiz Uluhan