Alt Islatma (Enürezis)
Yunanca idrar yapmak anlamı taşıyan “enourein” sözcüğünden gelen enürezis, halk dilinde gece işemeleri olarak adlandırılır. Enürezis idrar kontrolünün beklendiği yaşta, uygun olmayan zaman ve biçimde idrar kaçırma durumudur
. Çocuklar genellikle 2-3 yaş civarında idrar kesesinin kontrolünü kazanırlar. Buna rağmen özellikle 5 yaşından sonra gece altını ıslatmalar başlayabilir. Genellikle uyku esnasında olmasına rağmen, sadece gündüz veya gece, ya da hem gündüz hem gece görülebilir.
Gece işemelerine neden olan etkenlerin aralığı oldukça geniştir. Genel tıbbi bir duruma bağlı olarak gelişen veya bedensel faktörlerden ziyade psikolojik ve gelişimsel faktörler söz konusudur.
Enürezisin Türkiye’de ilkokul döneminde ki çocuklarda görülme sıklığının %11.5-%25.5 arasında değişim gösterdiği düşünülmektedir. Ülkemizde çocuklarda görülme sıklığı yüksek olan enürezis, genellikle sorunun kaynağının tespit edilmesi ve doğru tedavi yaklaşımı ile hızlı tedavi sürecine girer. Gelişimsel olarak ortaya çıkması ve hiçbir müdahalede bulunulmaması durumunda ergenliğin sonlarına doğru %90dan fazla oranda düzelir. Ancak kendiliğinden geçmesini beklemek çocuğu yaşadığı zorluklarla baş başa bırakmak anlamına gelecektir. Hem aileye sıkıntı yaşatan hem çocuğun gelişimini olumsuz etkileyen, özgüven ve benlik saygısının zedelenmesine sebep olan bu problemin tedavi edilmesi gerekir. Bu nedenle çocuğunuz 5 yaşını geçmiş, haftada en az 2 kere 3 ay boyunca altını ıslatıyor, bu durum belirgin sıkıntı yaratıyor ve çocuğun toplumsal alanda zorluk, işlevsellik kaybı yaşamasına neden oluyor ise bir uzman desteği alınmalıdır. Çocuğun altını ıslatmasının sebebinin tıbbı bir duruma bağlı olup olmadığı ayrıntılı tetkiklerle belirlenmelidir. Gece işemeleri için pediatri uzmanı, ürolog, çocuk psikiyatristi veya çocuk psikoloğuna başvurmak uygun olacaktır.
Enürezisin nedenleri olabilecek durumlar; merkezi sinir sisteminin gelişmesinde gecikme, genetik nedenler, ilaçların yat etkileri, genitoüriner sistem hastalıkları, nörolojik hastalıklar, diabetes mellitus, aşırı sıvı alımı, uyku problemleri ve psikososyal stres ile ilgili nedenlerdir.
Genellikle çocukların gece işemelerine neden olabilecek psikososyal stres kaynakları ortadan kaldırıldığında, gece işemeleri azalır. Gece işemelerinin aslında çocuğunuzun dolaylı olarak kendini ifade etme biçimi olduğunu anlamak çok önemlidir. Biz yetişkinler stres durumlarında uygun tepkiler vermeyi zamanla öğreniriz. Oysa çocukların yönlendirilmeye ihtiyacı vardır. Bizim için bilindik olan, hayatımız boyunca karşılaşabileceğimiz durumlara hazır olmamızı sağlayan tecrübelerimiz ve muhakeme yeteneğimiz vardır. Oysa çocuklar için bu beceriler henüz gelişme aşamasındadır. Karşılaşılan her yeni stres faktörü çocuk için yeni öğrenme ve baş etme becerileri geliştirme kapıları açar. Baş etmeyi başaramadıklarında ise yeni sorunlarla karşılaşırlar. Örneğin yeni doğan kardeş, aşırı titiz ebeveyn, baskılı tuvalet eğitimi, ailede ölüm, boşanma, okul problemleri, aşırı koruyucu ebeveyn, çocuk ihmal ve istismarı gibi durumlarda, çocuk baş edemediğini gece işemeleri ile gösterebilir. En uygun yaklaşım çocuğu anlamaya çalışmak, şefkatli ve sevecen bir tutum ile yaklaşmak, problemin kaynağını anlamaya çalışmaktır. Ünlü Psikiyatrist Alfred Adler ebeveynlere çocuklarının davranışlarını gözlemlemelerini önerir. Adler’e göre çocuğun ne vaziyette yattığı bir ipucudur. Yüzükoyun yatması hayattan kaçındığını ve kendisini gizlemek ihtiyacında olduğunu gösterir. Yorganı da kafasına kadar çeker mi? Çocuğunuzun bu davranışı size ne ifade ediyor?
Çocuk desteğinizi ve her koşulda var olan sevginizi hissetmelidir. Böylece problemin üstesinden gelmek için hem kendiniz için hem çocuğunuz için motivasyon elde etmiş olursunuz. Bu noktada çocuk masalları ve oyunlar ebeveynlere yardımcı olacaktır.
Enürezis tedaviye genellikle iyi yanıt verir. Tedavi yaklaşımları çok çeşitli olmakla birlikte, en temel uygulamalar;
- Ebeveyn eğitimi. Ebeveynler enürezis ve doğru yaklaşım tarzları hakkında bilgilendirilir. Ailenin umutlu olması, motivasyonlarının yüksek ve tedavide iş birliğine açık olmaları beklenir. Böylece aile de desteklenmiş olur.
- Ödüllendirme ve kayıt tutma. Çocuk takvimine kuru kaldığı ve altını ıslattığı geceleri işaretler. Önceden belirlenen süre sonunda, hedeflenen kuru kalma sayısına ulaşıldığında çocuk ödüllendirilir. Ailenin çocuğu cezalandırması önlenmelidir.
- Beslenme ve uyku düzeninin iyileştirilmesi. Çocuğun uyku saatleri düzenlenmeli, mümkün olduğunca çocuğun gelişime uygun ve düzenli bir rejim kurulmalıdır. Bunun yanında gece alınan sıvı miktarı ve kafein içerikli gıda ve içeceklerin alım miktarı azaltılmalıdır. Çocuğun bu rejim hakkında bilgilendirilmesi ve kuralların çocukla beraber belirlenmesi motivasyon sağlanması açısından etkili olacaktır.
- Çocuğu gece uyandırmak, idrar kesesinin boşaltılmasını sağlamak. Çocuk yatmadan önce ve yattıktan iki saat sonra uyandırılmalı ve idrarını yapması sağlanmalıdır. Çocuğun tuvalete kendisinin gitmesi desteklenmelidir. Böylece idrarı geldiğinde kalkıp, tuvalete gitme becerisi gelişmeye başlayacaktır.
- İdrar kesesi egzersizleri yapmak. Bu egzersizler ile amaç mesanenin kapasitesini arttırmaktır. İşeme arasındaki zamanı arttırma, işeme esnasında sfinkter kasını kasıp gevşetme gibi egzersizler yapılır. Ancak bu egzersizler 9 yaşın üstündeki çocuklarda ve çocuğu zorlamadan yapılabilir.
- Çocuğun altına bez bağlamaktan kaçınmak gerekir. 5 yaşını aşmış bir çocuğun altının bezlenmesi, yaşına uygun olmayan bir yaklaşımdır. Kazanılan becerilerin gerilemesine sebep olabilir. Ayrıca çocuğa altı bağlı olduğu için, idrarını altına yapma serbestisi verilmiş olur.
- Alarm cihazı yöntemi. Çocuğun çamaşırına veya yatak örtüsüne elektronik zil aygıtı takılır. İdrarın ilk salınımı ile birlikte zil çalar ve çocuk uyanır. Özellikle uyanma problemi yaşayan çocuklarda etkili bir yöntemdir ve düzenli takip gerektirir.
- İlaç tedavisi.
- Psikoterapi. Özellikle psikososyal stres faktörlerinin var olması durumunda, aile ve bireysel psikoterapiler ile çözümlenebilir.
Enürezis uygun tedavi yaklaşımları ile aşılabilir bir sorundur. Ebeveynlerin bilinçlenmesi, çocuklara verdikleri gizli mesajları iyi okumaları gerekmektedir. Çocuğunuz dikkatinizi ve sevginizi çekmeye çalışıyor olabilir. Onu anlamaya çalışmanızı, şefkatinizi esirgememenizi ve baş edemediğiniz halde bir uzman desteği ve danışmanlığı almanızı öneriyoruz.