Savunma Düzenekleri
İnsanı harekete geçiren enerji santrali olarak değerlendirilebilecek olan dürtüler (yaşam ve ölüm dürtüsü) doğumdan, ölüme, herkeste ve hep aynıdır. Amacı anında haz ve doyum olan dürtülerden gelen talep, bebeğin gerçeklerle her karşılaşmasıyla giderek ego çekirdeğinin gelişmesine neden olur.
Annenin yardımcı ego desteğinin de yardımıyla, çocuk kaldırabileceği düzeyde gerçeklerle karşılaştıkça, ilkelden olguna doğru egonun savunma düzenekleri de gelişir . Savunma düzenekleri her yaşta, o anda yaşamda kalabilmek için kullanılır. Her yaş döneminde o yaş dönemine uygun savunmalar kullanılır.
Sağlıklı bir gelişimde benlik gücü giderek artar ve savunmalar da giderek olgunlaşır.Ancak genetik altyapı, çocukluk yaşamında bakıcı rolündeki kişilerin ve çevrenin yaklaşımı ve kader denilen elde olmayan sebeplerden etkilenmelerle, etkilenmenin şiddetiyle orantılı olarak bazı savunma mekanizmaları takılır ve ruhsal yapıda daha ileri olgunluk basamağındaki savunmalar yerine daha alt basamaktaki savunmalar kullanılmaya devam eder.Bazen de kişinin savunmaları yeterli bir olgunluk düzeyine geldiği halde, bir takım ağır yaşam olayları ve aşırı zorlanmalarla savunmalar gerileyerek ego gücünün azalmasıyla çeşitli ruhsal rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Her insan tüm savunma düzeneklerini zaman zaman kullanır.Kullanılan düzeneklerin yoğunluğu, kişinin hangi ruhsal basamakta olduğuyla ilgili önemli bilgiler verir.
Savunma mekanizmaları bilinçdışıdır.Ancak yaptıktan sonra, bakıldığında farkedilebilir.Gözleyen ben denilen kısımla kendimizi ne kadar farkındalıkla gözleyebiliyorsak o kadar sağlıklı mekanizmalara doğru ilerleme ve sağlıklı mekanizmaları çalıştırma imkanına sahip oluruz.
Savunma mekanizmalarının neler olduğunu ve hangi durumlarda yoğunlukla kullanıldığını bilirseniz kendinizi ve diğerlerini daha iyi anlayabilir ve daha iyi bir yaklaşım gösterebilirsiniz.İyi yaklaşım her zaman alttan almak değildir.Anlamak ve daha iyisini yapabileceğine inanmak, fakat seçimlerini kabul etmek. İzin vermek.Yaşamınızda değişiklik sizdeki değişiklikten geçer.Değişim istiyorsak biz ancak kendimizi, kendi savunmalarımızı değiştirebiliriz.
Kendinizi anlayabilmek için savunma mekanizmaları ve hangi savunmanın hangi basamağa ait olduğunu bilmek gerekir.İlkelden olguna doğru savunma mekanizmalarını şöyle sınıflandırabiliriz:
A----Narsisistik Savunmalar ; en ilkel, çocuk savunmalar .Kendilik bozuklukları ve psikotik bozukluklarda farklı yoğunluklarda kullanılır
- İnkar (Yadsıma)
- Aklileştirme
- İdealizasyon
- Yansıtma
- Yansıtmalı Özdeşim
- Bölme
- Devalüasyon
- Dönüştürücü özdeşim
- İntrojeksiyon (İçe atma)
- Regresyon
- Saplanma(Fiksasyon)
B------Olgun Olmayan Savunmalar ergenler, erişkinlerde psikotik olmayan hastalıklarda sık kullanılır
- Eyleme dökme
- Kilitlenme
- Hipokondriazis
- Özdeşleşme
- İçe atma
- Pasif agresif
- Gerileme
- Somatizasyon
C------Nevrotik Savunma Mekanizmaları OKB ve histerik yapıda kişiler ve stres altındaki kişiler yoğunlukla kullanır
- Yer değiştirme
- Bastırma
- Yalıtma (İzolasyon)
- Kontrol etme
- Ayrıştırma
- Dışarlama
- Ket vurma
- Entellektüalizasyon
- Bahane bulmak (Aklileştirme, Rasyonalizasyon)
- Tersine çevirme (Reaks. Formasyon)
- Yap-boz
- Yansıtma
- Özdeşim
- Somutlaştırma
- Dönüştürme
D--------Olgun Savunma Mekanizmaları (Sağlıklı yetişkinler sıklıkla kullanır)
- Kendini heder etme (Özgecilik)
- Anticipation
- Asceticizm
- Humor (Mizah)
- Yüceltme
- Bilinçli Bastırma